bugün
- anın görüntüsü16
- sözlük yönetimi beni silsin mi13
- istanbulda vurularak öldürülen okul müdürü13
- 25 yaşında üniversite okumaya niyetlenmek8
- 1 85 boyunda zeki esprili yakışıklı kültürlü erkek30
- yanındakiyle yaşar aklındakiyle ölürsün12
- sözlüğün terzisi8
- 007 silik yesin kampanyası9
- ameliyat ettikleri hastann karnında mala unuttular9
- suratı sabunlamak8
- eksi ruyaları kaldıracak kantar11
- bir erkeği cezbeden şeyler11
- bik bik silik yesin kampanyası9
- nervio'nun güzel ellerinden yiyeceğim dayak10
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri11
- düşün ki o bunu okuyor12
- ali koç'un jose mourinho ile anlaşması21
- rusyaya gidince kızlar etrafımda pervane olacak17
- hayatınız boyunca sizi en derinden yaralayan olay19
- görüldü bile atmayan insan tipi22
- galatasaray17
- fenerbahçe8
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks14
- yazarların evlenmek istedikleri dizi karakterleri11
- iğrenç bir his tarif et10
- allah yerine hızır'dan yardım istemek14
- eloande'ye zengin koca bulmak8
- aşık olmak12
- mimarlığı bırakmak13
- flörtü eleme sebepleri12
- erkeklerin iğrenç özellikleri21
- öğretmen maaşları17
- keki kabarmayan sözlük kızı30
- sözlükteki kızlar mı dışardaki kızlar mı10
- deniz gezmiş25
- fenerbahçe neden şampiyon olamıyor17
- eloande14
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek15
- fener olmasa galatasaraylılar kimle dalga geçecek9
- 6 mayıs 2024 konyaspor fenerbahçe maçı30
- bik bik'in 18 saat 30 dakikadır sözlüğe girmemesi12
- hayatta kalmak için cebinde köpek maması taşı9
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni17
- icardi'nin burnuna kafa atacak olmam13
- durduk yere tribe giren erkek17
- allah ile tanrının farkı var mı9
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı19
- bülent uygun10
- hakim ziyech11
sevdiği entry'ler
devlet denilen örgütten refleks yoksa,
104 yıl önce amasya genelgesinde belirtildiği gibi ;
milletin kaderini yine millet belirlemeli nokta !
104 yıl önce amasya genelgesinde belirtildiği gibi ;
milletin kaderini yine millet belirlemeli nokta !
bir aralar mesajlaşmış olduğumuz hoşsohbet insan. belli ki tadının kalmadığının o da farkında.
firefox mozilla tarayıcı yükleyin telefonunuza. youtube'a onunla girerseniz arkaplanda da çalacaktır.
Seren Yüce'nin yönettiği Berkun Oya'nın senaryosunu yazdığı Haluk Bilginer, Serkan Keskin Ali Atay'ın ve bir sürü sağlam insanın rol aldığı internet dizisi.
Cemaatten birisi boyle buyurdu zerdust derse tadindan yenmeyen imamdir.
Gece gece yine aklıma gelen maupassant hikayesi.
--spoiler--
insan neden sever? dünyada sadece bir varlıktan başkasını görmemek, kafasında sadece bir düşünce olmak, yüreğinde sadece bir arzuyu hissetmek ya da dudaklarında sadece bir adın tekrarlanması tuhaf mı acaba? bir pınarın sularının yeryüzüne çıkmasına benzer şekilde ruhun derinliklerinden dudaklara kadar yükselen, hep söylenen, tekrar söylenen, bir dua gibi her yerde hep fısıldanan bir ad.
--spoiler--
Romantikliği falan pek sevmem de güzel anlatmış.
--spoiler--
insan neden sever? dünyada sadece bir varlıktan başkasını görmemek, kafasında sadece bir düşünce olmak, yüreğinde sadece bir arzuyu hissetmek ya da dudaklarında sadece bir adın tekrarlanması tuhaf mı acaba? bir pınarın sularının yeryüzüne çıkmasına benzer şekilde ruhun derinliklerinden dudaklara kadar yükselen, hep söylenen, tekrar söylenen, bir dua gibi her yerde hep fısıldanan bir ad.
--spoiler--
Romantikliği falan pek sevmem de güzel anlatmış.
geçen sene dersanedeki fizik hocamızın kendisini karşılarken söylememizi istediği türkü.*
https://www.uludagsozluk.com/e/35210790/
-site yapımı başladı.
- domain alınacak kısa sürede.
- yazar kadromuz, şuan için
- (bkz: marcus amoralistis ponchirikos)
- (bkz: izmir paris ucagi)
- (bkz: st greawraimcalhawi)
- (bkz: beyaz gecelerdeki nastenka)
- (bkz: spedy)
- (bkz: famborella)
kalemine güvenen arkadaşları aramızda görmek isteriz.
4-5 aylık bir gelişme sürecinden sonra e-dergiye dönebiliriz. beraber yola çıkacağımız arkadaşlarda benle birlikte emek verirse
dergimizi basabiliriz. denemeye değer diye düşünüyorum.
-site yapımı başladı.
- domain alınacak kısa sürede.
- yazar kadromuz, şuan için
- (bkz: marcus amoralistis ponchirikos)
- (bkz: izmir paris ucagi)
- (bkz: st greawraimcalhawi)
- (bkz: beyaz gecelerdeki nastenka)
- (bkz: spedy)
- (bkz: famborella)
kalemine güvenen arkadaşları aramızda görmek isteriz.
4-5 aylık bir gelişme sürecinden sonra e-dergiye dönebiliriz. beraber yola çıkacağımız arkadaşlarda benle birlikte emek verirse
dergimizi basabiliriz. denemeye değer diye düşünüyorum.
antidepresan etkisi gösterebilecek bir video. bir derdin mi var, ülke gündemi mi boktan, aç iki kere izle şunu yeterli.
http://www.youtube.com/watch?v=hi9MTjgafB8
http://www.youtube.com/watch?v=hi9MTjgafB8
birbirini sözlükte tanimak aski siirlerden ögrenmek gibi degil mi?
Öncelikle orta dünyada artık elf kalmadığını bilmelisin. istarilerde (büyücü) göç etti. Oranında kürtleri ve arapları olduğunu ve bunları yine doğuda bulabileceğini bilmelisin. Yinede istiyorsan açık denizde legolas ve gimliyi aramanı tavsiye ederim. Bok bulursun ama sen bi dene. Yüzük kardeşliğinden bir onlar kaldı. Gerçi gimli öldüyse legolasta kendini mandosun salonlarına bırakmıştır ama onları bulursan vize mize gerek kalmaz.
etrafındaki güzellikleri fark edemeyecek kadar aceleci yaşamak.
https://www.youtube.com/watch?v=mSFcneHalwg
--spoiler--
Soğuk bir Ocak sabahı bir adam Washington DC'de bir metro istasyonunda, kemanla 45 dakika boyunca altı Bach eseri çalar. Bu süre içinde, çoğu işe yetişme telaşındaki yaklaşık bin kişi kemancının önünden geçip, gider.
Kemancı çalmaya başladıktan ancak üç dakika kadar sonra, ilk kez orta yaşlı bir adam kemancıyı fark edip, yavaşlar ve birkaç saniye sonra da gitmek zorunda olduğu yere yetişmek üzere yine hızla yoluna devam eder.
Kemancı ilk bir dolar bahşişini bundan bir dakika kadar sonra alır.Bir kadın yürümesine ara vermeksizin parayı kemancının önüne koyduğu kaba atarak, hızla geçer, gider.
Birkaç dakika sonra, bir başka adam duraklayıp, eğilerek dinlemeye başlar ancak saatine göz attığında işe geç kalmamak için acele ettiğini belirten ifadelerle hızla yoluna devam eder.En fazla dikkatle duran ise üç yaşlarında bir oğlan çocuğu olur.Annesinin çekiştirmelerine rağmen, çocuk önünde durur ve dikkatle kemancıya bakar. En sonunda annesi daha hızlı, çekiştirerek çocuğu yürümeye zorlar. Oğlan arkasına dönüp dönüp kemancıya bakarak,
çaresizce annesinin peşinden gider. Buna benzer şekilde birkaç çocuk daha olur ve hepsi de anne, babaları tarafından yürümeye devam için zorlanarak, uzaklaştırılırlar.
Çaldığı 45 dakika boyunca kemancının önünde sadece 6 kişi, çok kısa bir süre durur. 20 kişi duraklamadan, yürümeye devam ederek, para verir. Kemancı çaldığı süre içinde 32 dolar toplar. Çalmayı bitirdiğinde ise sessizlik hakim olur ve kimse onun durduğunu fark etmez, akışlamaz.
Hiç kimse onun dünyanın en iyi kemancısı Joshua Bell olduğunu ve elindeki 3,5 milyon dolarlık kemanla, yazılmış en karmaşık eserleri çaldığını anlamaz. Oysa Joshua Bell'in metrodaki bu mini konserinden iki gün önce Boston'da verdiği konser biletleri ortalama 100 dolara
satılmıştı...Bu gerçek bir hikayedir ve Joshua Bell'in öylesine bir kılıkla metroda keman çalması, Washington Post gazetesi tarafından algılama, keyif alma ve öncelikler üzerine yapılan bir sosyal deney gereği kurgulanmıştır. Sorgulanan şeyler; sıradan bir yerde, uygunsuz bir saatte güzelliği algılayabiliyor muyuz? Durup ondan keyif alıyor muyuz? Beklenmedik bir ortamda, bir yeteneği tanıyabiliyor muyuz?
--spoiler--
https://www.youtube.com/watch?v=mSFcneHalwg
--spoiler--
Soğuk bir Ocak sabahı bir adam Washington DC'de bir metro istasyonunda, kemanla 45 dakika boyunca altı Bach eseri çalar. Bu süre içinde, çoğu işe yetişme telaşındaki yaklaşık bin kişi kemancının önünden geçip, gider.
Kemancı çalmaya başladıktan ancak üç dakika kadar sonra, ilk kez orta yaşlı bir adam kemancıyı fark edip, yavaşlar ve birkaç saniye sonra da gitmek zorunda olduğu yere yetişmek üzere yine hızla yoluna devam eder.
Kemancı ilk bir dolar bahşişini bundan bir dakika kadar sonra alır.Bir kadın yürümesine ara vermeksizin parayı kemancının önüne koyduğu kaba atarak, hızla geçer, gider.
Birkaç dakika sonra, bir başka adam duraklayıp, eğilerek dinlemeye başlar ancak saatine göz attığında işe geç kalmamak için acele ettiğini belirten ifadelerle hızla yoluna devam eder.En fazla dikkatle duran ise üç yaşlarında bir oğlan çocuğu olur.Annesinin çekiştirmelerine rağmen, çocuk önünde durur ve dikkatle kemancıya bakar. En sonunda annesi daha hızlı, çekiştirerek çocuğu yürümeye zorlar. Oğlan arkasına dönüp dönüp kemancıya bakarak,
çaresizce annesinin peşinden gider. Buna benzer şekilde birkaç çocuk daha olur ve hepsi de anne, babaları tarafından yürümeye devam için zorlanarak, uzaklaştırılırlar.
Çaldığı 45 dakika boyunca kemancının önünde sadece 6 kişi, çok kısa bir süre durur. 20 kişi duraklamadan, yürümeye devam ederek, para verir. Kemancı çaldığı süre içinde 32 dolar toplar. Çalmayı bitirdiğinde ise sessizlik hakim olur ve kimse onun durduğunu fark etmez, akışlamaz.
Hiç kimse onun dünyanın en iyi kemancısı Joshua Bell olduğunu ve elindeki 3,5 milyon dolarlık kemanla, yazılmış en karmaşık eserleri çaldığını anlamaz. Oysa Joshua Bell'in metrodaki bu mini konserinden iki gün önce Boston'da verdiği konser biletleri ortalama 100 dolara
satılmıştı...Bu gerçek bir hikayedir ve Joshua Bell'in öylesine bir kılıkla metroda keman çalması, Washington Post gazetesi tarafından algılama, keyif alma ve öncelikler üzerine yapılan bir sosyal deney gereği kurgulanmıştır. Sorgulanan şeyler; sıradan bir yerde, uygunsuz bir saatte güzelliği algılayabiliyor muyuz? Durup ondan keyif alıyor muyuz? Beklenmedik bir ortamda, bir yeteneği tanıyabiliyor muyuz?
--spoiler--